İGEDER’DEN AFRİKA EĞİTİM ÇALIŞTAYI

İGEDER’DEN AFRİKA EĞİTİM ÇALIŞTAYI

 

 İGEDER Afrika ülkelerindeki eğitimi masaya yatırdı. Öğretmenlerin kişisel, mesleki ve sosyal gelişimine katkıda bulunmak amacıyla kurulmuş olan İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER) Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiği faaliyetlere ilaveten yurtdışında da faaliyetlerine devam ediyor. İGEDER,  özellikle Afrika kıtası üzerine yoğunlaşan çalışmalar kapsamında Afrika’nın farklı ülkelerinden ülkemize gelen öğretmenlerin mesleki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla eğitimler vermektedir. Aynı zamanda ülkemizdeki öğretmenleri de çeşitli Afrika ülkelerine götürerek hem öğretmenler nezdinde farkındalık oluşmasına katkı sağlıyor hem de Afrika ülkelerindeki eğitimi yerinde görme ve inceleme imkânı sunuyor.

 

 Bu yıl Ramazan ayında üçüncü kez gerçekleştirilen ziyaretler kapsamında Afrika’nın dokuz farklı ülkesine 20 öğretmen gönderen İGEDER geçtiğimiz günlerde bir Afrika Eğitim Çalıştayıgerçekleştirdi. (Ziyaret edilen ülkeler: Nijer, Fildişi Sahilleri, Burkina Faso, Kamerun, Sudan, Gana, Mali, Uganda ve Tanzanya.) Çalıştayda Afrika’daki eğitim, öğretmenlerin izlenimleri doğrultusunda ele alınıp mevcut durum tespit edilmeye çalışıldı ve problemlere yönelik çözüm önerileri sunuldu.

 

 Yapılan çalıştayda Afrika’nın maddi yardımlardan çok eğitim desteğine ihtiyaç duyduğu, bu ihtiyacın hem materyal hem de donanımlı insan kaynağı noktasında olduğu ifade edildi. Bütün Afrika ülkelerinin aynı standartlarda olmadığına da işaret edilerek Afrika’nın ülke bazında incelenmesi gereğine vurgu yapıldı.

 

 Afrika’da kitaba ulaşmanın zor olduğu ve toplumun her kesminin ulaşabileceği kütüphane ihtiyacına dikkat çekilen çalıştayda İmam-Hatip Okulu modeli okulların açılması ve yaygınlaşmasının Afrika’daki Müslüman nüfusun ülkelerinin geleceğinde söz sahibi olmalarına katkı sunacağı ifade edildi.  Nitekim mevcut sistemde din eğitimi veren medrese ve halakalar devlet tarafından tanınmamaktadır. İslam inancının doğru bir şekilde öğretilmesini sağlayacak rol model eğitimcilere ihtayaç olduğu vurgulandı.

 

 Afrika ülkelerinin dil eğitimi için de bir alternatif oluşturabileceği özellikle İngilizce, Fransızca ve Arapça öğrenmek için bu ülkelerin ziyaret edilebileceği, eğitim altyapısı uygun olan ülkelerle eğitim işbirliklerinin yapılabileceği ifade edildi. Önümüzdeki yıllarda İGEDER tarafından Afrikalı öğretmenlerin de katılacağı uluslararası bir Afrika çalıştayı düşünüldüğü belirtildi.

 Afrika Eğitim Çalıştayı Sonuç Bildirgesi‘ni tüm kamuoyuna saygıyla sunarız.

 

İGEDER AFRİKA EĞİTİM ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ

21 KASIM 2015

1- Afrika için yapılacak her türlü maddi, manevi ve insânî yardımlar çok elzemdir ve devam ettirilmelidir. Ancak Afrika’nın maddi yardımlardan çok eğitim desteğine ihtiyacı olduğu açıktır. Eğitim alanında materyal ve donanımlı insan kaynağının artırılmasına yönelik çalışmalara ağırlık verilmelidir.

 

2- Afrika’ya bakışımızı değiştirmeliyiz. Tüm Afrika’yı aynıymış gibi değerlendirmek doğru değildir. Her ülkenin sosyo-kültürel yapısı ve bu ülkelerdeki Müslümanların durumu çeşitlilik göstermektedir. Bu sebeple genelleme yanılgısına düşülmemeli ve her ülke kendi konum ve şartları çerçevesinde değerlendirilmelidir.

 

3- Bu güne kadar Afrika hakkında yapılan genel yorum ve değerlendirmeler sonucu büyük bir bilgi kirliliği oluşmuştur. Oluşan bilgi kirliği ile mücadele etmek açısından Afrika’daki ülkelerin kendisini merkeze alan ve bu ülkelerin kendine mahsus özelliklerini tanımaya yardımcı olacak yüksek lisans ve doktora çalışmalarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi gerekmektedir.

 

4- Afrika’da kitaplara ulaşımı kolaylaştıracak mahalle kütüphaneleri kurulmalı, kitap okuyanlara pekiştireçler sunularak okuma alışkanlığı kazandırılmalıdır. Kütüphanelerin kurulmasında camii, okul, dernek gibi mekanlardan faydalanılabileceği gibi müstakil kütüphaneler de kurulabilir. Bu kütüphaneler ilkokul, lise, üniversite öğrencileri hatta üniversite hocalarının ihtiyaçlarına yönelik olmalıdır. Afrika’da kitaba ulaşmak sadece ilkokul ve lise çağındaki öğrencilerin değil aynı şekilde üniversite öğrencilerinin ve üniversite hocalarının da en büyük problemlerinden biridir. Bu vesileyle ülkedeki Müslümanları daha yakından tanıyıp topluma yön verebilecek gençlere çeşitli eğitim imkanları sunulması Afrika eğitimine ciddi katkı sağlayacaktır.

 

5- Türkiye’de uygulanan İmam Hatip Okulu modelinin Afrika’nın mevcut şartlarında uygulanması ülkedeki Müslümanların dini eğitimle beraber sosyal ve fen ilimlerini de almalarını sağlayacak olması bakımından önemlidir. Zira Afrika ülkelerinin bir çoğunda dini eğitim veren medrese ve halakaların resmi olarak tanınmaması resmi okullarda ise Müslüman çocukların dînî eğitim alamaması gibi sorunları ortadan kaldıracağı düşünülmektedir.

 

6- Afrikalı öğrencilere sunulacak imkânlar aracılığıyla Türkiye’de Uluslararası İmam Hatip Okulları’nda eğitim almaları sağlanmalıdır.  Burada yetişen öğrencilerden eğitim fakültesini tamamlayanların ülkelerinde açılması planlanan İmam Hatip modeli okullarda görev almalarıyla birlikte bir süre sonra yerel insan kaynakları ile bu eğitim modelinin  devamlılığının sağlanmasıgerçekleştirilmelidir.

 

7- Afrika’da okulların yaygın eğitim kurumları ve alternatif eğitim sistemiyle entegre edilmesi zarûrîdir. Müslümanlar arasında yaygın olan ancak devlet tarafından tanınmayan medrese, halaka ve halve gibi yaygın eğitim kurumlarının açık lise, açık okul gibi alternatif sistemler geliştirilerek devlet okullarına entegre edilmelidir.

 

8- Afrika’da İslâm inancı ve kültürünün doğru bir şekilde öğretilmesi elzemdir. İslam inancını kasıtlı olarak bozarak müslümanları yanlış alanlarda kullanmak isteyenlere karşı dinimizi insanlara doğru bir şekilde öğretecek, rol model olabilecek dini kanaat önderleri ve eğitimcilerin yetiştirilmesi gereklidir.

 

9- Müslüman gençlere örnek olabilecek lider eğitimciler oluşturulmalı ve örnek eğitimciler ön plana çıkarılmalıdır.

 

10- Gerek Türkiye’de okuyan  Afrikalı öğrenciler gerekse Afrika’da vakıf müesseselerinden mezun olmuş öğrencilerle Mezun Birlikleri kurulmalı, Mezunlar Birliği üyeleriyle ülkenin her noktasına ulaşma imkânı sağlanmalıdır. Bu vesileyle iltimasın önüne de geçilerek, Türkiye’de eğitim görmek için seçilecek zeki ve ülke geleceğine hizmet edecek öğrencilere ulaşılmalıdır.

 

11- Türkiye’de uygulanan halk eğitim merkezleri modelinin Afrika’da da uygulanması ülkedeki yoksullukla mücadelede uygulanabilecek ve kalıcı çözümler üretebilecek bir yapıya sahiptir.  Bu merkezlerde çeşitli mesleklerde eğitim verilmesi ve eğitim sonunda kursiyere mesleğini icra edebileceği imkânın verilmesi Afrika’nın gelişimi için faydalı görülmektedir.  (Örnek: Dikiş-nakış kursu almış birine kurs sonunda dikiş-nakış makinesi hediye etmek gibi. Her meslek dalı için önde gelen firmalarla spronsorluk anlaşması yapılabilir.)

 

12- Türkiye’den Afrika ülkelerine yapılan her türlü yardımlar faydalıdır. Yalnız uzun vâdede Afrika için yapılabilecek en önemli çalışma Afrika’nın kendi kendine yeterliliğini sağlamaktır.  Bu kapsamda Afrika’yı inşâ ve ihyâ edecek nesillerin yetiştirilmesi önemlidir.

 

13- Ülkemizden öğretmen ve öğrencilerimiz Afrika’nın farklı ülkelerine dil eğitimi için seyahat edebilir. İngilizce, Arapça, Fransızca gibi yabancı dil öğrenme imkanı olan Afrika ülkeleri tespit edilerek dil öğrenmek isteyen öğretmen ve öğrencilerimize dil eğitimi fırsatı sağlanabilir.

 

14- Afrika’nın eğitim altyapısı elverişli olan ülkeleriyle üniversite ve akademik eğitim alanlarında anlaşmalar yapılarak öğrencilerin karşılıklı olarak buralarda eğitim almalarına imkân sağlanmalıdır. Bu çalışma hem ülkeler arasında bir eğitim transferi sağlayacak, hem de öğrencilere dil ve kültür anlamında ciddi birikim ve tecrübe kazandıracaktır. (Sudan Örneği)

 

15–  Dil, insanların anlaşmasını sağlayan en önemli araçtır. Türkçe’yi Afrika ülkeleriyle aramızdasevgi dili olarak tanımlamalı güzel Türkçemizi Afrikalı kardeşlerimizle ortak iletişim dili haline getirebiliriz. Bunun için yabancılara Türkçe öğretebilecek profosyonel eğitimciler ve materyaller geliştirmeliyiz. Türkçeyi Afrika ülkeleri ile aramızada iletişim dili haline getirdiğimiz gibi bizler de bölge dillerini öğrenemeye gayret etmeli ve bu alanda çalışmalar yapmalıyız.

 

16– Afrika’nın bir çok ülkesinde çocuklar çeşitli sebeplerle küçük yaşlarda ailesiz kalmakta ve yetimhanelere terkedilmektedir. Bu çocuklara erken yaşta ulaşılmalı, öncelikle yetim ve kimsesiz çocukları kapsayacak şekilde okul öncesi eğitimlere ağırlık verilmelidir. Yetimhane, kreş, anaokulugibi kurumların oluşumuna hız verilmelidir.

 

17– Afrikalı eğitimcilerin kişisel-mesleki bilgi ve tecrübelerini geliştirmek için belli bir plan dâhilinde Türkiye’ye davet edilerek seminer ve eğitimler verilmelidir. Bu bağlamda İGEDER ve  eğitimle ilgili diğer STK’ların bu sürece katkı sunmaları gerekir. Türkiye’den alanında uzman eğitimcilerin Afrika’ya giderek yerel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak eğitimler vermesi de faydalı görülmüştür. Ayrıca yapılacak olan bu projelere  gayri müslim eğitimcilerin de davet edilmesi ve onlara misafirperverlik gösterilmesi toplumun herkesimi ile iletişim kurulmasını sağlayacak ve bölegeyi daha yakından tanımamız adına faydalı olacaktır.

 

18– Okullarda ve yaygın eğitim kurumlarında temizlik kültürü ve âdâb-ı muâşeret dersleri konulmalı bu konuda öncelikle eğitimciler yetiştirilmelidir. Ancak bu konuda bilinçli hareket edilmeli yerel anlamda yabancısı olduğumuz ancak gerek topluma gerek bireye zararı olmayan gelenek-görenek ve adetlere dikkat edilmelidir.

 

19- Afrika’da özellikle eğitim alanında sivil toplum kuruluşlarının oluşturulması ve yaygınlaştırılması için karşılıklı istişareler yapılıp bu oluşumlara Türkiye’deki sivil toplum kuruluşları tarafından destek verilmelidir.

 

20– Türkiyedeki eğitimci ve öğretmenlerimizin Afrika’yı yerinde görmesi kıymetli bir tecrübedir. İGEDER, öğretmenlerin Afrika ziyaretlerine öncülük edecek projelere devam etmelidir. Proje dahilinde gidecek olanlara önceden konular verilip belirli temalar üzerine yoğunlaşması sağlanabilir. Katılımcılara bir kısa film konusu verilip orada bunu çekmeleri istenebilir. (Örn: Eğitim, tarım, sosyal hayat, Afrika’da çocuk olmak, ekonomi, altyapı, vb)

 

21– Afrikalı gençlere sosyal medya konusunda bilgilendirme yapılmalı Müslüman gençlerin sosyal ağları doğru ve daha verimli nasıl kullanacakları öğretilmelidir.  Bu vesileyle bazı Müslüman gençler, lider fenomen haline getirilip toplumu sürüklemeleri sağlanabilir.

 

22– Projeye katılanlar kılık kıyafetine, sözlerine, davranışlarına dikkat etmelidir. Yerel hassasiyetlere dikkat edilmeli, saygı ve tebessüm eksik edilmemelidir.  Projeye katılanlar arasında kesinlikle iyi bir yazar, iyi bir fotoğrafçı ve iyi bir takım lideri yer almalıdır. Ziyaretler esnasında ülkemizi tanıtmak adına verilen hediyelerin seçimine dikkat edilmelidir. Hediyeleşirken Afrika insanına saygı göz ardı edilmeden yapılmalı, verilen hediyelerin seçiminde titiz davranılmalıdır. (Örnek: Genetik olarak saçları uzamayan Afrikalı çocuklara saç tokası vermemek gibi.)

 

23- Afrika’nın çeşitli ülkelerinden gelen misafir eğitimcilerle beraber Türk eğitimcilerin de katılacağı ortak bir çalıştayın Türkiye’de (İstanbul’da) düzenlenmesi faydalı görülmektedir. Daha sonraki yıllarda Afrika’nın çeşitli ülkelerine giden katılımcılar ve o ülkelerden gelen misafirlerle iki günlük bir program düzenleyip ilk gün ülke ülke çalıştay yapıp sonraki gün ise genel Afrika çalıştayı yapılabilir.