İGEDER (İstanbul Gönüllü Eğiticiler Derneği)’ in bünyesinde yürütülen Geleceğin Öğretmeni Zirvesi, 2532 katılımcının teşrifiyle nihayete erdi.
Öğretmen adaylarının, geleceğin şartlarına ve gelişmelerine uygun olarak yetişmelerine katkı sağlamayı amaç edinen program, çok kıymetli isimlerin iz bırakan oturumlarına vesile oldu. Prof. Dr. Sinan Canan, ‘Eğiticiler İçin Beyin ve Öğrenme’ konu başlığıyla ele aldığı eğitimciliği, çok farklı pencerelerden gözler önüne serdi. Bir insanın eğitiminde iyi bir rol oynayabilmek için; tanımak, bilmek ve gerekli inisiyatifleri alabilmek gibi etkenlere erişilmesi gerektiğini ifade eden Canan, insanın bedensel değil zihinsel özellikleriyle öne çıkan bir varlık olduğunu belirtti. Bu zihinsel yapının ise; duygusallık, hayal gücü, sosyalleşme ve en önemlisi anlam arayışıyla bir bütün olduğunu söyledi.
Bir başka usta isim Prof. Dr. Aytaç Açıkalın, ‘Her Gün Yeniden Öğretmen Olmak’ konu başlığı altında; bilgiden çok düşüncenin kıymetli olduğunu, her gün yenilenmenin ve her zaman değişime açık olmanın önemini ve her öğrencinin farklı bir değer olduğu üzerine incelikle durulması gerektiğini aktardı. Üstün zekâlı yerine farklı zekâ özellikli öğrencilerin olduğunu belirten Açıkalın, öğretmenlerin öncelikle mesleği severek her öğrenci için farklı ve doğru yaklaşım usulüne göre eğitim vermelerinin elzem olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Yusuf Alpaydın ise, ‘21. Yüzyılda Öğretmenlik Mesleğine Hazırlanmak’ konulu oturumunda, henüz başlangıcında olduğumuz yüzyılın ilerleyen zamanlarında, öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği yetkinlikler üzerinde durdu. Dil becerisinin ve teknolojik gelişmelere olan yatkınlığın öne çıktığını savunan Alpaydın, ekonomik faktörlerin de eğitim üzerinde belirleyici bir rol oynadığına dikkat çekti. Yeni gelişmelere uyum sağlamak için sahip olunması gereken esnekliğin yanı sıra, kültürel ve ahlaki değerlerin de vazgeçilemez unsurlar olduğunu söyledi.
‘Başımıza İcat Çıkaran Gençler e Çocuklar’ diyerek bir diğer önemli meseleye dikkat çeken Prof. Dr. Mustafa Yavuz ise, kalıplardan sıyrılarak hayal gücünün sınırlarını zorlayan öğrencilerden bahis açtı. Her meseleye farklı bir bakış açısıyla bakabilen, her problemin hazır çözümüne ulaşıp tüketmek yerine kendisi çözüm üreten, heyecanlı ve meraklı öğrencilerin yetişeceği bir eğitim sistemi ve bir öğretmen nesli üzerinde duran Yavuz, bu esnekliği öğrencilere ve öğretmenlere tanımak gerektiğini ifade etti.
Son olarak Dr. Atakan Peker ise, ‘Çağı Yeniden Düşünmek’ sunumuyla, çalışmak ve üretmek konularında neden bu kadar geride kalındığı ve bu dehlizden nasıl çıkılacağı üzerinde durdu. Çalışma ve üretim konularında yaşanılan büyük aksaklığın, her meselede olduğu gibi eğitimde de büyük hasarlara yol açtığını ifade etti.
Bu denli önemli meselelerin konuşulduğu, her bir konuşmacının eşsiz bakış açılarıyla büyük katkılar verdiği ve derin izler bıraktığı programın; öğretmen adayları ve diğer katılımcıların yanı sıra şimdinin ve geleceğin öğrencilerine de fayda sunmasını temenni ediyoruz.
Nice zirvelerde buluşmak ümidiyle…